kirklarkomitesi

ÇERKESYA DENİLİNCE NE ANLIYORUZ?

Günümüzde Çerkesya kavramı özellikle diasporada sıkca kullanılmaya başlandı. Bu Adige toplumunun bilinçlenmesinin bir kanıtıdır. Sürgünden sonra Çerkesya adı hemen hemen hiç kullanılmamıştır.

Ta ki 1989 yılından itibaren Adigey’de basılan bazı kitaplarda belirtilip haritaları yayınlanıncaya kadar. Sonrasında ise gündemimizde pek yer almadı. Hakkını teslim etmek gerekir, geniş kitleler tarafından bilinmesinde “Çerkesya Yurtseverleri” grubunun önemli katkıları oldu.

Çerkesya denilince ne anlıyoruz? Çerkesya tarihi Adige topraklarıdır. Sınırları bellidir. Son yıllarda yeniden basılan haritalarda bu açıkca gösterilmiştir. Çerkesya’yı kapsayan toprakların çoğunu 1700’lu yıllardan itibaren kaybetmeye başladık. Çarlık Rusyası ile yaptığımız, vatanı koruma şavaşlarını kaybetmemizin ardından “göç anlaşmaları”, “sürgün kararnameleri” ve uygulamaları ile topraklarımız Adigelerden arındırılarak nüfusumuz azaltılmıştır.

Bugün tarihi Çerkesya topraklarında Adigeler dışında 5 milyondan fazla insan yaşamaktadır. Bunların çoğunluğunu Ruslar ve başka halklar oluşturmaktadır. Bu topraklarda artık biz 150-200 yıldan beri azınlık olarak yaşamaktayız. Adigelerin azınlık olarak yaşadığı bu toprakların tarihi Çerkesya toprağı olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Dolayısıyla Çerkesya’dan Adige ülkesini (XЭКУ), Anavatan topraklarını anlıyoruz. Bu arada Çerkesya ile (Asya kıtasının bir coğrafya parçası olan) Kafkasya adını karıştırmamak gerektiğinin altını çizelim. Kafkasya sadece Adigelere ait değildir. Çerkesya ise bir Adige toprağıdır.

Günümüzde bu topraklar üzerinde 3 cumhuriyet 2 eyalet ve binlerce yerleşim birimi bulunmaktadır. Hal böyle iken mevcut yapıları ve siyasi sınırları değiştirme anlamı taşıyan söylemleri son yıllarda duymaya başladık. “Çerkesya’yı yeniden kuracağız”. Bu söylem ütopiktir ve insanları gerçeklerden uzaklaştırır.

Toplumumuz ve kültürümüz adına yapılabilecek olan şeyler varken niçin yapılamayacak, yapılması fayda sağlamayacak şeyleri gündeme getirerek bir ütopya yaratılıyor. Bu gerek diasporada gerek anavatanda yaşayan Adigelere zarar verici ve rahatsız edici bir durumdur. Tamamen duygusal, gerçeklerden uzak, aynı zamanda toplumu ikna edemeyecek bir söylemdir. Böyle söylemlerin terk edilmesi gerekir. Çünkü aşağıdaki iki soruya verecek cevabımız yoktur.

1. Rusya’nın Federal yapısını, Federal Cumhuriyetleri ve sınırları hangi güçle ve nasıl değiştireceksiniz?

2. Tarihi topraklarımızı size geri veriyoruz deseler dahi oralara gidip yerleşecek ne kadar insanımız var? Sözgelimi Taman yarımadasından başlayarak Abhazya sınırına kadar kimleri yerleştireceksiniz. Orada yerleşik olan halklar ne olacak?

Bu sorulara yeni sorular eklemek mümkündür. Son söz olarak:

1. Çerkesya tarihi vatan toprağımızdır, inkar edilemez.

2. Rusya Federasyonundaki siyasi istek ve değişimler, Federal Cumhuriyetlerimizin önderliğinde olmalıdır. Diasporada yaşayanlar olarak, bizler Cumhuriyetlere yön verecek konumda değiliz.

3. Mevcut Cumhuriyetlerimizin bizlere sunduğu olanaklardan yararlanmaya çalışalım. Yetersizse bunları genişletmek için çaba sarfedelim.

4. Gerçeklere dayalı politik tutum takınalım.

 Kaynak: ПЧЪЭНЛЪЭШЪУ Мэмдухь Зеки Ыкъо 25.05.2012