kirklarkomitesi

LEPERÜŞ [ЛЪЭПЭРЫШЪУ]

Anlatan: Brandt Şefik CEYLAN
Hazırlayan ve Derleyen: Haqule Vedat EROĞLU
Düzenleyen: Nemerko M. Uğur NEMLİOĞLU

LEPERÜŞ [ЛЪЭПЭРЫШЪУ] [1]

Leperüş, Kafkasya halklarından Adıgelerin milli dansıdır (halk dansı). İlk olarak nerede ve ne zaman yapıldığı bilinmemekle birlikte bu dansın Adıgelerin tarihleri boyunca yaşamlarında var olduğu bilinmektedir.

Adıge diasporasında genelde Düzce, Adapazarı (Sakarya), Hendek, Akyazı, Kocaeli (İzmit), Uzuntarla, Ketence, Balıkesir, Gönen, Bandırma, Eskişehir’de oynanır. Kafkasya’da kıyı Şapsığ’da ve Abhazya’da oynanmaktadır.[2]

Karadeniz sahilinde yaşayan Adıgeler-Abhazlar arasından çıkmış bir dans olduğu düşünülmektedir. Leperüşün isminin tam karşılığı Adıge dilinde vardır. Bu kelimeyi Türkçeye çevirdiğinizde ayak ve parmak ucu dansı olarak karşılığını bulur. Abhazların bu dansı “Apsuva Koşara” olarak adlandırdıkları bilinmektedir. Ancak Kıyı Şapsığ ve Abhaz bölgeleri arasında bulunan Ubıhların lehçesindeki adı bilinmemektedir. Adından belli olduğu gibi bir Adıge dansı olan leperüş diasporada ve kıyı boyu Şapsığda yaşayan Adıgelerin çoğunun severek yaptıkları bir danstır.

Leperüşün dışında da çok sayıda Adıge danslarından söz edilebilir. Düğün ve eğlence toplantılarında yapılan Vuıg [Удж], zefak’o [зэфакIу], zığelhxat [зыгъэлъат] gibi çeşitli mahalli danslar da vardır. Adıge oyunlarının isimleri tamamen Adıge dilindedir (başka dillerden alıntı değildir). Bu isimlerinde ayrıca birer inceleme konusu olduğunu söyleyebiliriz.

Leperüş zarif bir dans olup oyunda sahne dansları disiplini görülür. Leperüş oyununu tamamen pşınavo[3] [пщынаo] yönetir. Pşınavolarda pşıne[4] [пщынэ] ile oyuna çıkıp dans edebilirler. Dans ve dansçı yönetimini ise Hatıyak’o [хьатыякIo] planlar ve yönetir.

Leperüş pşıne denilen bir müzik aleti eşliğinde oynanır. Pşıne çalan kişiye ise pşınavo denir. Pşınenin yanı sıra oyunda ritim tutmak için düz bir tahta bulunur ve buna belli bir ritimle vurulur. Bu tahtaya da phaçiç [пхъэкIыч] denilmektedir. Hemen hemen her Adıge ya tahta çalar ya da dejıuv [дэжъыу] yapar, ya oynar ya çalardı. Bugün bu gelenek azalmıştır.

Oyunu pşınavo pşıne çalarak başlatır. Oyunun kontrolü pşınavodadır. Oyunu hızlandırmak, yavaşlatmak onun elindedir. Paçiç çalanlar ise pşınavoya uyarlar.

Oyunda dejıuv denilen bir bölümü vardır. Bu oyunun sözlü olan nakarat bölümüdür. Dejıuv söyleyenler de pşınavoya uyar ve onun hızlandığı yerde hızlanır, yavaşladığı yerde yavaşlarlar. Dejıuv genellikle phaçiç çalanların arasından bir kişi ile başlatılır ve diğerleri de ona katılarak devam eder. Bazen dejıuv başlatan kişinin, dansçıları onurlandıran maniler uydurarak eğlenceyi coşturduğu görülebilir.

Dansın başlangıcından bitimine kadar tüm kontrol pşınavonun yetkisindedir. Ancak dansın bitişine kadın dansçı karar verir.

Leperüş oyununda müzik aleti olarak pşıneden önce şıke-pşıne [шык1эпщын][5], bundan öncesinden ise phaçiç kullanılırmış. Daha sonrasında Adıgeler şıke-pşıne’ye en yakın sesi veren müzik aleti olan el mızıkasını [Iэпэпщын] kullanmaya başlamışlar.

LEPERÜŞ DANSININ İCRASI

Dans için düz bir alan seçilir. Dansı izleyecek olanlar alanın etrafında halka şeklinde ve bayan, erkek, çocuk ayrımı olmaksızın ayakta yerlerini alırlar. Halkanın bir kenarında dansçılar ve müzisyenler için bir bölüm bırakılır. Burada ortada pşınavo ve phaçiç yer alır. Dansçı kızlar sağ tarafına, erkekler de sol tarafına dizilir.[6] Sadece ayakta duramayacak olan yaşlılar kendilerine ayrılan bölümde halkanın kenarında otururlar.

Dansın bir yöneticisi vardır. Bu kişiye hatiyak’o denir. Hatiyak’olar sosyal ve sevilen kişilerden seçilir. Köylerindeki, çevrelerindeki insanları sülale isimleriyle tanır, leperüş oynama şekillerini bilir. Leperüşte bayan oyuncuların arasında bayan oyuncuları organize eden ve hatiyakoya bilgi veren bir hatiyako yardımcısı bulunur. Bunlar birbirleriyle koordineli çalışır. Dansın ve dansçıların planlamasını erkek hatiyako yapar.

Dans başlayacağı zaman pşınova mızıka ile giriş yapar, phaçiç de küçük tempolarla ona eşlik eder. Düğünlerde hatiyak’o ilk çağrıyı damadın bir arkadaşını oyuna davet ederek yapar. Sonrasında misafirler her zaman önceliklidir. Köylerden gelen kız ve erkek gruplar hatiyak’o ve yardımcısı tarafından birlikte phaçiçe davet edilir, tanıtılırlar ve oyunun tamamı onlara devredilir. Onlardan sonra gelenler var ise yeni gelenler onların yerini alır. Bazen gruplar yeterli olmazsa oyuna karışık grup olarak devam edilir. Amaç misafirleri onure etmek, diğer katılımcılarla tanışmasını sağlamaktır. Hatiyak’o misafiri dansa davet ederken nereli olduğunu, sülale adı ve ismini söyleyerek dansa davet eder. Bu şekilde topluluğa tanıtılmış olur. Bunun bir amacı da birbirine akraba olan gençlerin birbirilerini tanımasını sağlamaktır.

Erkek dansçı yarım tur attığında hatiyako yardımcısı dansa davet edeceği kadını bir adım öne çıkartır. Erkek daire çizerek bir tur atar ve kadın dansçının yanına gelir, selam vererek dansa davet eder.

Kadın ve erkek dansçı dansa başladıklarında hatiyak’o yardımcısı, hatiyak’oya oyuna çıkan kadın dansçıyla ilgili bilgileri verir. Hatiyak’o kadın danscıyı da topluluğa tanıtıp “vo-viu-viu!” diye bağırır.[7] İki dansçı pşınavonun müziği ve phaçiçin ritmi ile hünerlerini göstermek için karşılıklı çaba sarfederler.

Oyun, yavaş ve iki oyuncunun karşılıklı geniş bir daire çizerek dans etmesiyle başlar. Pşınavo oyuncular ısındıktan sonra müziğin ritmini hızlandırır. Dansçılar da müziğin ritmine uyarak parmak uçları üzerinde dans ederler. Phaçiç çalanlar da pşınavonun ritmine uyarak tempo tutarlar ve dejıuvlarıyla pşınavoya eşlik ederler. Dansçılar bu hızlı tempoda vücutlarını çok sallamadan hızlı ayak hareketleriyle topukları hiç yere değmeden parmak üstü dans ederler. Erkek, erkeksi tavrı ile bayanlarda zarif tavırları ile dans ederler.

Dansçılar dans esnasında birbirlerinin ayak hareketlerine çok dikkat ederler. Kareografi, erkek dansçının çevik bir şekilde kadın dansçının peşinden gitmesi, ona yaklaşıp uzaklaşması gibi kurgulanır. Erkek dansçının gözü sürekli kadın dansçıdadır. Kadın dansçı da göz ucuyla erkek dansçıyı takip ederken ayak ve ritmik hareketlerini kaçırmamak için erkeğin ayaklarına doğru bakar. Ancak başı dik durumdadır.

Leperüşte yakın mesafelerde erkekler asla sırtlarını kadın dansçıya dönmezler. Dans içinde çiftlerin birbirilerine sırtlarını dönmeleri ancak kendi eksenleri etrafında hızlıca döndüklerinde (periyot) gerçekleşir. Dansın ilk bölümünden sonra dansçılar geniş bir daire çizerek dönerler. Bu harekete eskiden “ğehağon” [гъэхьагъон] denirdi[8]. Ğehağon dansçıların dinlenmesini sağlayan bir bölümdür. Oyunun temposu yavaşlamaya başlar. Bu bölümde kadın dansçı olduğu yerde beklerken erkek dansçı parmak üstü dansını bırakır ve topukları yere değer. Dönüş dairesi ekseninde kadın dansçının yanına doğru ilerler, yanından geçerken kadın dansçı da erkek dansçının peşinden gider ve erkeği geçer. Bu hareket geniş daire üzerinde birkaç kez tekrarlanır. Daha sonra birbirlerinden uzaklaşan dansçılar karşı karşıya, vücutları yan şekilde durur ve ters yöne doğru parmak üstünde giderler. Tekrar birbirlerine doğru hızlı bir şekilde yaklaşıp uzaklaşırlar. Dansın ikinci bölümü bu kısımdan sonra başlar.

İkinci bölümün başında phaçiç grubu tarafından dejıuvdan ayrı bir kısa bir nakarat söylenmektedir.

İyi oyuncular üç hızlı hareket iki ğehağon ile oyunu bitirirler. Adıgelerde dansı bitirme hakkı kadın dansçınındır. Kadın dansçı oyunu bitirmek istediğinde yavaş yavaş kadın danscıların durduğu bölüme doğru çekilmeye başlar ve erkek de ona eşlik eder. Kadın bir baş selamıyla dansı bitirirken erkek de selamını verir ve dans sonlanır.

Eskiden düğünün sonunda en iyi dansçılar seçilirdi. Seçim ise katılımcılar tarafından yapılırdı. Biri ortaya çıkar veya Hatiyak’o, “benim favorim filanca kız, filanca erkek ve ben kamamı/yamçımı onun adına ortaya koyuyorum” der ve ortaya bırakırdı. Bir başkası da başkası için aynı şeyi söyler ve yapardı. Sonrasında kim için fazla eşya bırakılmışsa o birinci dansçı ilan edilirdi. Düğün sahibi de ona veya onlara uygun hediye taktim ederdi. Bugün bu gelenek uygulanmamaktadır.

LEPERÜŞÜN ÖZELLİKLERİ

Oyunda eller serbesttir ancak vücudun dengesini sağlayacak kadar hareket eder.

Adıgelerde bu oyunu oynayan herkes farklı bir stille oynar. Herkesin bir stili vardır. Bu da leperüşün zenginliğinin göstergesidir.

Çok güzel oynayanların tarzı toplumda benimsendiği gibi bu kişilerin adıyla anılır, adlandırılır ve benzeri oynanmaya çalışılır.

İki dansçıyı bir çift olarak adlandırırsak dört çifte kadar oynanabilir. Fakat en zarif ve hoş olanı bir çift ya da iki çift oynananıdır.

Yöresel küçük farklılıklarla karşılaşılabilir. Örneğin Eskişehir yöresinde Adıgeler Leperüşe zefak’o ile başlarlar.

Pşıneyi kadın ya da erkek çalabilir. Eskiden daha çok kadınların pşıne çaldığı bilinmektedir. İzmit, Adapazarı dolaylarında kadın mızıka (Pşıne) çalanlar daha fazladır.

Bu oyunu bilen bir insan her düğünde, leğunede [лэгъун] (düğün öncesi eğlenceler), zexeste [зэхэс][9] oynayabilir. Düğünlerde misafirlere öncelik verilerek dans etmeleri sağlanır. Bu sayede de misafirler düğüne katılan herkes tarafından tanınmış olur.

Misafirin tanıtılmasıyla da nahoş kaşenliklerin[10] ortaya çıkması önlenmiş olur. Adıge toplumunda binlerce yıldır kullanılan soy (sülale) adı geleneği sayesinde bilinmeyen akrabalıklar bulunmuş, dostluklar pekişmiş olur.

Hatiyak’o her oyuncuyu davet etmeden önce kendisi dans pistinde bir tur atar ve sonrasında dansa davet eder. Hatiyakonun elinde dejıyebeş [дэжъые бэщ][11] olur. Bu Adıge Cumhuriyetinde, Şapsığ bölgesinde ve Düzce-Sakarya çevresinde hala devam ettirilen bir gelenektir.

Oyuncuların ayakkabılarını çıkararak oynaması halinde çorap verilir. İyi oyuncular parmak üstü hünerlerini göstermek için genelde ayakkabılarını çıkartıp oynarlar.

Leperüş dansı yapmak için yaş sınırlaması yoktur. Küçük yaşta çocuklar dans edebileceği gibi yaşlılar da dans edebilir. Çok küçük yaştakiler ile çok yaşı ilerlemiş kişilerin oyunları daha fazla ilgi görür ve saygıyla karşılanır. Eskiden yeni evli kadınlar düğünlerde dans etmezlerdi ama artık bu kural çok uygulanmamaktadır.

Leperüşün başlama yaşı yoktur. Ayakta durabilen çocuk müziğin ritmi ile yerinde tepinmeye başlıyor, el çırpıyorsa oyuncuların arasına girme hakkını elde etmiştir. Çocuklar leperüş oynamaya başladıklarında oyuna çağrılış şeklinden dolayı onure olurken aynı zamanda akrabalarını, yeminli akrabalarını[12], arkadaşlarının sülalelerini öğrenirler, çevrelerindeki insanları tanırlar.

Bu yazı ile, sosyal değeri çok iyi bilinmeyen leperüş’ün tanıtımını yaparak bilinmeyen özelliklerinin bilenler tarafından anlatılması ve eksiklerinin giderilmesi amaçlanmıştır. Sosyal ve folkrolik olarak katkısı olabilecek herkesin konu ile ilgili bilgilerini paylaşılmasını diliyoruz.

Bu dans dilimizi unutursak bile bize etnik kimliğimizi, soy ve aile adımızı bilmemizi sağlayacak bir dans ve ulusal bir değerdir.

Dünyanın her yerinde birbirimizi tanımamızı ve sosyal ilişki kurmamızı sağlayacaktır. Temenni ve arzumuz her Adıgenin (Çerkesin) bu dansı çocuklarına öğretebilmesi ve öğrenebilmesidir.

Bu dansı öğrenen ve geleneksel kurallarını uygulayan insanlar, etnik adını, sülalesini ve aile ismini hiçbir zaman unutmayacaktır.

Yaşadığımız bu iletişim çağında dünyanın her yerindeki Adıgelerin birbirilerini, sülale ve akrabalarını tanıma imkanı olacaktır.

Yanlışlıkla akraba evliliği yapma olasılığını ortadan kaldıracak olan bu gelenek, engelli çocuk sahibi olma riskini de en aza indirecektir. İnsanların daha çok sosyalleşmesine aracılık eden bu sistem, gençlerin birbirilerini tanıması ve anlaşması sayesinde, daha sağlıklı yeni aileler kurulması için de zemin hazırlamaktadır.

NOT: Sayın leperüş öğreticileri: bu çok değerli folklorik dansı öğretirken bütün özelikleri ile öğretmeye çalışınız. Aksi halde bu güzel folklorik ve otantik dans sıradan bir dansa dönüşür. Hatiyak’o ve yardımcısı mutlaka oyunda olmalıdır. Oyuna davet edilen kız ve erkek oyuncular soy ve aile adları ile mutlaka takdim edilmelidir. Bizlerde kendimizi tanıtırken veya birileri ile tanışırken aile adımız ve adımızla kendimizi tanıtalım. Aynı tanıtımı karşı taraftan da bekleyelim.

[1] Türkçe’de eskiden beri “Tleperüş” şeklinde de ifade edilmekle birlikte “tl” konbinasyonu ses olarak bu sesi karşılamıyor. Türk alfabesinde “Лъ” sesinin karşılığı olmadığından en yakın ses olarak “L” ile yazmayı tercih ettik.

[2] Kıyı Şapsığ da bulunan köylerde oynanan Leperüj tam olarak bu saydığımız bölgelerde oynanala aynı olmamakla birlikte oldukça yakın bir şekilde oynanmaktadır.

[3] Pşıne çalan kimse, müzisyen.

[4] Mızıka, el mızıkası. Akordiyona benzer körüklü bir müzik aletidir. Kendine özgü bir tuş dizilimi vardır. Nota sıralaması ağız mızıkasına benzer.

[5] Şıç’e-pşıne kemençeye benzeyen yaylı bir müzik aletidir. Telleri ve yayı at kılından yapılan bu aletin çok egzotik ve hoş bir sesi vardır.

[6] Alanın konumuna göre dans edecek erkek ve bayanların bulunduğu yerler değişebilir. Burada genellikle bayanların olduğu alanın daha korunaklı ve/veya daha düzgün bir taraf olmasına dikkat edilir.

[7] Örnek olarak hatiyako “О-уи-уиу! Абрэкмэ як1алэ Муратрэ, Натхъомэ япшъашъэу Нэрысрэ яджэгу шъуетэгъэблагъэ! : Vo-viu-viu! Abreklerden Murat ve Natkolardan Nerisi, danslarını izlemek için davet ediyoruz!” şeklinde bir ifade ile oyuncuları izleyicilere takdim eder.

[8] Harman yapılırken düven çevirmek için yapılan karşılıklı dönüşlerde olduğu gibi birbirine ters ve sekiz ya da spiral çizer gibi yapılan dönüş hareketleri.

[9] Zexes; uzun kış gecelerinde, imece çalışmaları sonrasında, bir genç kız veya erkek misafir geldiğinde gençler arasında yapılan eğlence toplantılarına denir.

[10] Çerkes delikanlıları toplantılarda herkesin huzurunda beğendikleri kızlara iltifat ederek arkadaşlık teklif ederlerdi. Bu teklif anlaşma sağlandığında sonu evliliğe gidecek bir teklif olurdu. Bir delikanlı farklı ortam ve zamanlarda birden fazla kıza teklif ve iltifatta bulunabileciği [псэлъыхъо] gibi birden fazla delikanlı da farklı ortamda aynı kıza iltifat ve tekliflerde bulunabilirdi. Ancak zaman içerisinde kız bu tekliflerden birini kabul eder ise teklifini kabul ettiği delikanlının kaşeni [къэщэн] olur.

[11] Bir çeşit flama, fındık tanelerinin dizilimiyle şekillendirilen bir tür bayrak.

[12] Kafkasya’da bazı Adıge sülalelerinin liderleri bir araya gelerek bir birlik oluştururlardı. Tha on [Тхьэ 1он] denilen bir yemin ile bir araya gelen sülaleler savaş durumunda, tabi afetlerde veya sosyal alanlarda birlikte yardımlaşır ve birlikte hareket ederlerdi. Güçlü olmak için yapılan bu yeminli akrabalığa Tha uağe zedeş’ın [Тхьэ 1уагъэ зэдэш1ын] denirdi. Bu bir tören şeklinde yapılır ve herkes tarafından bilinmesi sağlanırdı.

 

Kaynak: Adıge Düşünce Derneği Arşivi 15.08.2015