kirklarkomitesi

ШЪЫГЪО МАФ (YAS GÜNÜ)

Yine bir 21 Mayıs günü geldi. Önceki yıllardan farklı değil… Adığelerin yas günü. Vatanlarından koptukları gün. Çeşitli gruplar değişik şekillerde bu günü anacaklar. Sürgün, göç, soykırım diyecekler. Uzun yıllardan beri bu söylemleri tekrarlıyoruz. Vardığımız bir netice yok. Çünkü bilimsel ve belgesel bir tartışma yapılmadı. Yapmakta hiç işimize gelmedi. Kendimizi hep bu söylemlerin arkasına sakladık. Böyle yaparak “kahrolsun Ruslar”, daha sonra da “Kahrolsun komünistler” dedik.

 

Adığe trajedisi insanların bilgisine bilimsel manada hiç sunulmadı.

Artık bu yapılmalı. Bu tip acı olayları sadece Adığe halkı yaşamadı. Diğer halklar neler yaptı? Biz ne yapıyoruz?

Adığeler Ruslara mağlup oldu. Tartışmalıyız… Nasıl ana vatandan sürüldük, kovulduk, isteyerek geldik… Neden Ruslarla mağlubiyet antlaşması yapmadık? Adığe yöneticilerinin hiç mi sorumluluğu yok? Yüz elli yıldır diasporada hiç terlemeden yaşayan Adığe beylerinin, asillerinin, pşılarının hiç mi kusurları yok? Dönemin güçleri olan Osmanlı Devleti ile İngiliz Devletinin bu olaylara hiç mi etkileri yok? Kırım hanları ile olan ilişkilerimiz hiç mi tartışılmayacak? Maykop yakınındaki bir nahiye olan “Hanskaya” ismi nereden geliyor? Fukara Adığe halkının taşındığı gemilerin parasını kimler verdi? O gemilere insanları kimler topladı? Daha Osmanlıya gelmeden evleri köyleri çiftlikleri hazırlanan beylerin hiç mi kusurları yok? Anavatanda kalanlar nasıl kaldı? 1864 yılından sonra gelenler ne oldu da vatanlarına sığamadılar? Sorular, sorular… Vardır elbette cevapları.

1864 yılından 1917 Rus devrimine, 1917 devriminden 1990 yılına ve o günden bu güne Rusya Federasyonunda üç rejim değişikliği oldu.

1917 devriminden sonraki zamanlarda çok az nufuslarla da olsa Adığe Autonomu, Karaçay-Çerkes Autonomu ile Kabardey-Balkar Cumhuriyetleri kuruldu. 1990’dan sonra Adığe ve Karaçay-Çerkes Autonomları parlemento kararları ile Cumhuriyet oldu. Bu Cumhuriyetlerin kurucu kahramanları hiç bir zaman Türkiyede anılmadı, hatırlanmadı, bilinmedi. Varsa yoksa göç, sürgün, soykırım… Kahrolsun Ruslar… Şimdi de Gürcistan’ın Adığe’ler ile Abhazların arasını açmak için ortaya attığı soykırım ve anıt meselesi…

Cumhuriyetlerimizi hep küçük gördük, önemsiz göstermeye çalıştık. Neredeyse yok saydık. Ama hep sürgün dedik. Yeni dünyayı, bugünü anlamadık. Kendimize kini, nefreti, düşmanlığı şiar edindik.

Unutmamalıyız; Çarlık döneminden sonraki Rus halkının Adığe halkına olumsuz tepkileri olsaydı, o az nüfuslarla Adığe Cumhuriyeti, Autonom olarak kalır bu güzel bayrağımız da parlementomuzda dalgalanmazdı.

Bugün kalem sallayıp akıl veren çok insanımız anavatanına bir defa olsun gitmemişlerdir. Gidenlerin bir kısmı da oraları kötülemek, “fukaralar, yaşayamıyorlar, dinsizler, ahlaksızlar…” demek için gitmişlerdir. Ve böyle olmasını da istemektedirler. Parlementolarını küçümsemişlerdir. “Parlementolarında Rus bayrağı da var, o cumhuriyetlerin orduları mı var?” demişlerdir. Anavatana dönüşü küçümsemişlerdir.

Anavatanlarında kalanları vatan haini, Cumhuriyet yöneticilerini Rus ajanı, hain görmüşlerdir.

Ortadoğudaki olaylara bakıp hiç şükredecek birşey görmüyorlar.

Sanki diasporada hiç yapacak birşey yokmuş gibi…

Neden zenginlerimiz bir radyo, tv, internet yayını yapmıyorlar? Derneklerimiz kiralık binalarda? Dernek masrafları köylü çocuklarla, öğrencilerin cep harçlıklarından karşılanıyor. Çok küçük ve önemsenmeyecek istisnalar, varlıklı zenginlerimizi sorumluluktan kurtarmaz.

Her kötülüğü Ruslardan, her yapılmasını istediğimiz şeyi anvatanda yaşayanlardan ve Cumhuriyetlerden bekliyoruz. Anavatandaki Adığeler bağımsızlık savaşı yapsınlar, Ruslar soykırımı kabul etsinler, anavatandaki Adığeler çok çocuk yapsınlar, Yabancı evlilik yapmasınlar, çoğalsınlar. Sonra da diğer Kafkas halkları ile birleşik ve bağımsız Kafkasya Cumhuriyetleri kursunlar…

İşte bize 21 Mayıs 1864 yılı anmalarının empozesi…

Evet, 21 Mayıs 1864 günü Adığe trajedisinin ön ve arka zamanının orta yeridir. Adığe toplumu bu ön zamanını tarihi bakımından iyi bilmeli, arka zamanı olan bu günü iyi değerlendirmelidir. Bugün var olma şansımız, Adığe olarak yaşama şansımız vardır. Rusya Federasyonundaki demokratik gelişim azımsanamaz ve sevindiricidir. Türkiyedeki demokratikleşme ve Avrupalılaşma hareketlerinin getirdiği önemli haklar ve etnik serbestlik bize yeterli değilse de az değildir.

Yeni anayasada temel insan ve etnik haklarının yer alacağı söylenmektedir. Bu bizler için önemli bir gelişmedir.

Özetin özeti; var olmak isteyen Adığelerin önlerinde büyük engeller yoktur. Başkalarından beklediğimiz şeylerin çoğunu kendimiz istersek yapabiliriz. Elimizi tutup engelleyen kalmadı.

Zengin Rusya Federasyonu’nda, avrupalılaşan Türkiye’de hemen hemen her imkana sahibiz. Anavatanda yaşayan Adığeler Rus halkı ile birlikte nasıl barış içinde yaşanacağını, biz de burada istersek nasıl biz olarak yaşaybileceğimizi biliyoruz.

Anavatan halkı ile iyi ilişkiler içerisinde olalım. Anavatandaki politikayı onlara bırakalım. Biz de burada kendi politikalarımızla yaşayalım.

Sevginin, barışın, hoşgörünün olduğu acıların azaldığı ve paylaşıldığı, herkesin kendi kimliği ile barış içinde yaşadığı bir dünyada yaşamak umuduyla…

“21 Mayıs 1864, insanlık tarihinde yaşanmış talihsiz bir olaydır. Uzun süren savaşlar ve yaşanan birtakım insanlık dışı olaylar neticesinde Çerkesyada bir trajedi yaşanmıştır. Böyle bir olayın dünyanın hiç bir yerinde tekrar yaşanmaması, hiç bir toplumun başına gelmemesi için, 21 Mayıs unutulmamalı ve hep hatırlanmalıdır. Bu günü anarken, düşmanlıkları ortadan kaldırmalı, dostlukları pekiştirmeliyiz ki nefretle birbirimizi tekrar yok etmeyelim.”

Yalnızca Adığeler değil, dünya insanlarının böyle acı günleri birlikte andığı, savaşı, şiddeti, insanlık suçlarını lanetlerken tüm insanların katıldığı seviyeli etkinliklerde ve eylemlerde birlikte olabilmek dileğiyle..

 

Брандт Шафыкъ Рэмэзанэкъо.
(15.05.2012, Düzce)

Kaynak: Брандт Шафыкъ Рэмэзанэкъо. 15.05.2012